Gizli Mabed; çağı ve koşulları ne olursa olsun bir toplumun yaşadığı çelişkilerin, günlük hayatın içinden ilgi çekici konuların ince bir duyarlılıkla yoğrulduğu öykülerin toplamıdır.
Dilde sadeleştirmenin öncülerinden biri olan Ömer Seyfeddin'in mizahi bir dille yazdığı öyküler, Osmanlıca tıpkıbasımı ve sözlükçesiyle birlikte siz okuyucularımıza sunulmuştur.
Yenileşme dönemi Türk şiirinin öncü isimlerinden biri olan Abdülhak Hâmid'in kafiye ve vezin konusunda kuralları değiştirmekteki ısrarı, yeni bir şiir ve şekil dili arayan sonraki nesillere ilham kaynağı olmuştur. Makber, şâir-i âzâm Hâmid'in aradan geçen onca yıla rağmen dize kurulumu ve yakaladığı sesin peşinden gitmekteki başarısı ile kendini her devrin insanına okutturabilme gücüne sahip olduğunu siz okuyucularına göstermektedir.
Bu çalışma, Makber'in ilkine göre daha düzgün olan ikinci baskısı esas a
Efruz Bey, 1908'den Birinci Dünya Savaşı ortalarına kadar uzanan devrin romanıdır.
Edebiyat dünyamızda, Ömer Seyfettin'in Don Kişotu diye anılan bu eserde, Türkiye'nin o dönemdeki siyaset, bilim, Türkçülük, köycülük, eğitim, felsefe vb. akımları ele alınmış ve bu akımların temsilcisi olan kişiler, adları değiştirilerek Efruz Bey'in kişiliğinde bir araya getirilmiştir.
Osmanlıca tıpkıbasımı ve sözlükçe ilaveli olarak yayına hazırlanan bu eseri yeni nesillere aktarmaktan gurur duyuyoruz.
Ömer Seyfeddin kısa süren hayatında, kabına sığmaz zekâsı ve millî heyecanıyla pek çok hikâye yazmıştır. Ashab-ı Kehfimiz de Ömer Seyfeddin'in sağlığında roman adıyla yayınladığı eserlerinden biridir (1918). Çağdaş edebiyatımızın bu ilgi çekici hikâyelerinde; toplumumuzun her türlü gaflet ve aptallıklarını eleştirmiş, II. Meşrutiyet döneminde kozmopolit ailelerin millî şuurdan mahrum hâllerini anlatmıştır.
Yazarımızın zengin gözlemleriyle zekâsının dikkatinden kaçmayan toplumumuza ait her türlü yanlışlıkl
Adlarımız, dilimizde kullanılan 17539 adet ismin kökeni ile birlikte anlamlarını içeren ve ad koyma adetlerine geniş bir biçimde yer veren alanındaki en kapsamlı ve benzeri olmayan bir çalışmadır.
Bir Türk'ün yavrusuna ad verirken Türkçe olanları tercih etmesinin millî bir görev olduğuna inanıyoruz. Yalnız yavrularımıza değil; evlerimize, sokaklarımıza, mahallelerimize, köyümüze, kentimize, ilimize, obamıza, malımıza, mamûllerimize, ırmağımıza, çayımıza, deremize, gölümüze de Türkçe ad vermenin boynumuza b
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan eserinde, tarihin gördüğü en büyük askerî ve siyasi dehalardan biri olarak kabul edilen Timur'un hayatı anlatıyor. M. Turhan Tan'ın akıcı ve okuyucusunu her bir sayfada meraklandıran üslubu ile hem Timur'un hayatını öğrenecek hem de kitabı büyük bir keyifle bitireceksiniz.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alâeddin Paşa'nın torunlarından, İstinaf Mahkemesi Reisi Ahmet Fethi Bey'in oğludur. Sivas mebu
Devrilen Kazan ile hiçbir askerî meziyetlerinin kalmadığı bütün Dünya tarafından bilinen Yeniçeri ocaklarının kaldırılması anlatılmaktadır.
M. Turhan Tan'ın sürükleyici anlatımı ile Vaka-i Hayriye'yi II. Mahmut ile omuz omuza yaşayacaksınız.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alâeddin Paşa'nın torunlarından, İstinaf Mahkemesi Reisi Ahmet Fethi Bey'in oğludur. Sivas mebusluğu dâhil birçok önemli siyasi ve idari görevlerde bulunan Tan
Avrupa Notları, M. Turhan Tan'ın İstanbul'dan başlayan; sırasıyla Almanya, Belçika, İngiltere ve son olarak Paris seyahatini anlatan gezi yazılarıdır. Kitapta bu ülkelerin tarihi, mimarisi, sanatı ve edebiyatı hakkında bilgiler verilmiş; gezip görülen yerler ayrıntılı bir şekilde tasvir edilmiş; ayrıca yolculuk sırasında ziyaret edilen diğer ülkelerden de kısa kısa bahsedilmiştir.
Avrupa Notları, okuyucularını yazar ile birlikte Avrupa'ya seyahate çıkaran, sürükleyici bir eserdir.
M. Turhan Tan Kimdir?
Bu romanda; 72 yıllık ömründe 32 büyük milleti yenen ve 65 büyük muharebe kazanan, dünya tarihinin bitişik sınırlara sahip en büyük imparatorluğunu kuran, dünyada soyu en fazla devam eden kişi olarak belirlenen Cengiz Han'ın hayatı anlatılmaktadır.
M. Turhan Tan, bu büyük imparator için şunları söylemektedir:
Cengiz için Avrupalılar barbar deyip geçerler. İran, Arap ve Osmanlı müverrihleri de bu büyük ve çok büyük hükümdar için zalim, hunhar, dinsiz, kâfir gibi sıfatlar vermekten ve sıralamaktan geri kal
Cehennemden Selâm'da; Celali Ayaklanması'na karışan isyancıları çoluk çocuk demeden derin kuyulara gömdüren Kuyucu Murat Paşa ve onun elinden sağ fakat malul kurtulan 11 yaşındaki Kör Mahmut'un cengâverlik dolu hikâyesi, IV. Murat döneminin şaşkınlık uyandıran önemli olayları eşliğinde anlatılmaktadır.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alâeddin Paşa'nın torunlarından, İstinaf Mahkemesi Reisi Ahmet Fethi Bey'in oğludur. Sivas mebuslu
Her bir sayfasında merak uyandıran Cinci Hoca, Deli İbrahim olarak bilinen I. İbrahim'in padişahlığının ilk gününden başlar. Deli İbrahim'in sıkıntılarını almak üzere saraya çağrılan bir üfürükçü, kıvrak zekâsı ile önce Deli İbrahim'i sonra bütün sarayı avucunun içine alır. Romanı okurken bir padişahın devlet işlerini bırakıp bütün vaktini kadınlarla geçirmesine tanık olacak ve bir cinci hocanın koskoca bir imparatorluğu nasıl etkilediğine şaşıracaksınız.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turha
Üç Ay Yatakta iki psikolojik hikâyeden oluşmaktadır. İlkinde; evli ve bir çocuk babası ancak mutluluğu meyhanelerde arayan Kalender'in hikâyesi yer almaktadır. İkinci hikâye ise, 45 yaşında ve evli olan Orhan Bey'in 25 yaşındaki deli dolu Nazıme ile ilişkisini anlatır.
Akıcı üslubu ve eşsiz betimlemeleriyle okuyucusunu tarihî anlara sürükleyen M. Turhan Tan, bu eseri ile okuyucularını renkli karakterlerin iç dünyasında gezdiriyor.
Kadın Avcısı; yüzlerini hatta resimlerini bile görmedikleri, asla tanımadıkları kadınlara mektup yazarak ilan-ı aşk etme hastalığı bulunan Süruri Bey ve halı taciri Yadigâr'ın hayatını ve hâdiselerin onları nasıl cezalandırdığının hikâyesini anlatmaktadır.
Kadın Avcısı; M. Turhan Tan'ın eşsiz anlatımıyla kendini bir solukta okutacak, okuyucularını acındırırken güldürecek, güldürürken acındıracaktır.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlen
Bursa'nın fethinden az bir süre sonra Orhan Gazi'nin silah arkadaşları Akça Koca, Kunur Alp ve Abdurrahman, aptallara danışmak üzere Bursa'dan Uludağ'a yolculuğa çıkmıştır. Orhan Bey'in isteği üzerine münferit kaleleri fethetmeleri ve yeni yurdu yavaş yavaş genişletmeleri gerekmektedir. Bu görev kapsamında Aydos hâkiminin kızı Teofano'nun Abdurrahman Alp'e yardımıyla Aydos Kalesi fethedilir. M. Turhan Tan'ın akıcı üslubu ve eşsiz betimlemeleri ile Gönülden Gönüle'yi âdeta yaşayarak okuyacaksınız.
M. Tur
Osmanlı ordusunun II. Viyana Kuşatması'ndan galip gelebilecek durumdayken hezimete uğrayarak dönüşü, gerileme devrine girilmesine neden olmuştur. Viyana Dönüşü'nde bu önemli kuşatma ağırlıklı olmak üzere; yapılan diğer savaşlar, IV. Mehmet'in padişahlığı ve tahttan indirilmesi ayrıntılı şekilde anlatılmaktadır.
Tarihî olayları gerçeklere uygun olarak eşsiz betimlemeler ile okuyucularına nakleden M. Turhan Tan, bu defa sizleri duraklama döneminin son evresine tanık edecektir.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, Tarihî Musahabe'de III. Sultan Mehmed'ten Deli İbrahim'e, Sadrazam Ali Paşa'dan Mustafa Reşit Paşa'ya, Nabi'den Babür'e ve daha birçok Osmanlı devlet adamına ilişkin 52 tarih sohbetini paylaşıyor. Bu sohbetler belki güldürecek, belki şaşırtacak; ama mutlaka okuyucularının ufkunu açacaktır.
M. Turhan Tan Kimdir?
M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alâeddin Paşa'nın torunlarından, İstinaf Mahkemesi Reisi Ahmet Fethi Bey'in oğludur. Sivas mebusl
Sultan Abdülmecid Han'ın vefatından bir sene önce başlayıp vefatına kadar geçen süre içerisinde sarayın içinde bulunduğu borç batağı, iç ve dış meseleler, dost gibi görünen ama Bâbıâli'ye ültimatom verip Osmanlı'nın elini kolunu bağlayan elçiler, padişahın zaafları, hataları, hassas ve narin kişiliği, onun merhamet ve sevgisinin gölgesinde kendini gören bir Osman kızının hikayesinden oluşan sürükleyici bir roman...
Izdırabın pençesinde kıvranan bir devletin padişahı... Aşk onun da kalbine dokundu.
E. Muhsin Özalp bu eseri ile okuyucularına, 31 Mart Olayı'nın ilk yirmi beş saatini tarihî belgelere sadık kalarak aktarıyor.
Romanda bazı hikâyelerin birbirleriyle çeliştiğini göreceksiniz. O zaman, 'Bu olay, bu şartlarda nasıl mümkün olabilir?' sorusunu kendinize sorup cevap vermelisiniz. O cevaplar belgelerinin neyi, ne kadar gizlediğini; neyi, ne kadar açtığını; isyanın perde arkasını ve kimlerin tezgâhı olduğunu anlatır. Hattâ Osmanlı'nın Duraklama Devri'nde başlayıp hâlen sık sık tekrarlanan faciala
Ülkemiz, gerek coğrafyası ile gerek insanı ile dünyanın en güzel yerlerinden biridir. Fakat bu güzelliklerin paylaşımında eksiklik var. İnsanımızın yüreğindeki o sıcaklığı layık olduğu yere taşıyamıyoruz. Bu kopukluluğun ardından beton evlerde yalnızlaşıyoruz. Maddenin hâkimiyetinde olan bir dünyada günümüz insanının duygularını yok saydık, bir nevi robotlaştık. Oysa ömür dediğin şey Yaratan'ın bize sunduğu en büyük armağan olsa gerek. Öyleyse bu hayatı daha güzel yaşamalı, yaşamdan zevk almalı, birbirimizi
Akından Akına, vahşiliği ve sadistliği ile tanınan Eflak Voyvodası Vlad'ın insanlığa yaptığı işkenceler ile başlamaktadır. Özellikle Türkleri işkence ile öldürmek Kazıklı Voyvoda için bir tutkuya dönüşmüş; öyle ki Kara Murat'ı, öz kardeşi Mustafa'ya şişletip ateşte çevirterek öldürtmüştür. Akıncı Mustafa'nın intikamı acı olacaktır.
M. Turhan Tan okuyucuları, bu sefer, Fatih Sultan Mehmet döneminde tarihî bir yolculuğa çıkıyor.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
