Bayramiyye-Şemsiyye tarikatının Tennûriyye
kolunun kurucusu, mutasavvıfşair.
Sivas’ta veya Amasya’da dünyaya geldi. Babası
Sarrafoğlu Hüseyin Sivaslıdır. Annesi Amasyalı olduğundan Bursalı Mehmed Tâhir
onun Amasya’da doğduğunu söylerse de diğer kaynaklarda Sivas’ta doğduğu
kaydedilmektedir. İbrâhim Tennûrî aile çevresinde başladığı öğrenimine Konya’da
devam etti. Müderris Sarı Yâkub Efendi’den icâzet aldıktan sonra Kayseri’ye
giderek bir süre Huand (Hunda) Hatun Medresesi’nde müderrislik yaptı. Enîsî
onun Şâfiî olduğunu, medresenin vakfiyesinde müderrislerin Hanefî mezhebinden
olmasının şart koşulduğunu öğrenmesi üzerine müderrisliği bıraktığını söyler
(Menâkıb-ı Akşemseddin, s. 107-108). Bu yıllarda tasavvufa yönelen İbrâhim
kendisine mânevî ilimleri öğretecek bir mürşid aramaya başladı. Önceleri
Safeviyye tarikatının merkezi Erdebil Tekkesi’ne gitmeye niyetlenmişken
Akşemseddin’in şöhretini duyunca Beypazarı’na geçerek kendisini ziyaret etti ve
onun dervişi oldu. Akşemseddin’in Hamza eş-Şâmî, Abdürrahim Karahisârî,
İskilipli Muslihuddin Halîfe gibi halifeleriyle birlikte halvete girdi; seyrü
sülûkünü tamamlayarak hilâfet aldı. Enîsî, İbrâhim Tennûrî’nin “Karaman oğlu
kavgası” zuhur ettiği sırada hilâfet aldığını kaydeder. Menâkıb-ı Akşemseddin’i
neşreden Ali İhsan Yurd ise onun seyrü sülûkünü 847-848 (1444-1445) yılları
arasında tamamlamış olabileceği görüşündedir. Hilâfet aldıktan sonra
Akşemseddin’in emriyle tekrar Kayseri’ye dönerek irşad faaliyetine başlayan
İbrâhim Tennûrî 887 (1482) yılı sonbaharında vefat etti. Türbesi, kendisinin
yaptırdığı söylenen Şeyh Camii’nin batı tarafındadır. Ölümü için, “Şüd hemîşe
merkad-i vey menzil-i rûhâniyân” mısraı mücevher tarih olarak düşürülmüştür.