Tanzimat dönemi yazarlarından, “Sergüzeşt” yazarı
Samipaşazade Sezai Temmuz 1859’da babasının İstanbul Aksaray’daki konağında
doğdu. Hikâyeci ve romancı Samipaşazade’nin büyükbabası müderris ve şair El
Haci Ahmet Necip Efendi’dir. Babasıysa Meclis-i Vala ve Meclis-i Âliye
üyeliğiyle Maarrif Nazırlığı yapan Abdurrahman Sami Paşa’dır. Annesi Dilarayiş
Hanım’dır. Sezai’nin çocukluk ve gençlik yılları, bazı eserlerinde anlattığı
babasının konağında geçti. O dönemde Sami Paşa’nın konağı, dönemin ünlü
edebiyatçı, şair ve devlet adamlarının toplandığı bir yerdi.
Samipaşazade Sezai, öğrenimini özel olarak bu
konakta yaptı. Yabancı öğretmenlerden ve babasından Fransızca, Almanca, Arapça
ve Farsça öğrendi. Arkadaşlıkları hayatının bitimine kadar devam edecek olan
Abdülhak Hamit ile tanıştı.
Yazı hayatına on dört yaşında başladı.
Gençlik döneminde Samipaşazade Sezai’yi en çok etkileyen edebiyatçı Namık Kemal’di.
Ağabeyi, Suphi Paşa’nın bulunduğu Evkaf Nezareti Mektubi Kalemi’ne memur olarak
girdi 1879’da. Ertesi yıl elçilik ikinci kâtip’i olarak Londra’ya gitti.
İngiliz edebiyatıyla ilgilendi. İngiliz yazarları içinde Shakespeare sevdi.
İstanbul’a döndüğünde, istişare odasında memur oldu. Sanat hayatının ilk önemli
eseri olan Sergüzeşt adlı romanını da bu sırada 1888’de yazdı.
1901’de Jön
Türkler’e katılmak üzere gizlice Paris’te 7 yıl kaldı. Jön Türkler’in çıkardığı
gazetede II. Abdülhamit ve baskı yönetimi hakkında ağır yazılar yazdı.
Samipaşazade Sezai, 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a döndü.
1909’da Selanik’te toplanan İttihat ve Terakki Kongresine katıldı. 1909’da
Madrid Büyükelçiliğine atandı. I. Dünya Savaşı yıllarını İsviçre’de geçirdi.
1921 yılında elçilik döneminden emekliye ayrılarak Türkiye’ye döndü ve hayatını
kalemiyle kazandı. 1927’de TBMM tarafından kendisine “Hidamat-ı
Vataniyye” tertibinden maaş bağlandı. Samipaşazade
Sezai, 26 Nisan 1936 İstanbul’da öldü.