Tatar
Türkleri’nden, yazar, gazeteci ve nâşir.
1870
yılında Tataristan’da doğdu. İlk eğitimini köyün mollası olan babasından
aldıktan sonra Çıstay (Çistapol) Medresesi’nde on bir yıl öğrenim gördü. Bu
arada iki yıllık Rus mektebini bitirdi. 1890’da Ufa’da Orenburg Müftülüğü’nden
müderrislik icâzetnâmesi aldı. Babası aynı yıl oğlunu tahsil için İstanbul’a gönderdi.
Ahmed Midhat Efendi’nin yardımıyla Mekteb-i Mülkiyye’ye giren Kerîmî onun
fikirlerinden faydalandı. Eğitimini tamamlamasının ardından Kırım’a giderek
Yalta’da bir köyde iki yıl kadar öğretmenlik yaptı. 1896-1898 yaz aylarında
Orenburg’a bağlı Kargalı’da usûl-i cedîd (bk. CEDÎDCİLİK) muallimlerinin
yetiştirilmesine katkıda bulundu. Orenburg’da altın ocakları işleten Şâkir
Remiev’in davetiyle Almanya, Belçika, İtalya, Fransa, Avusturya, Sırbistan,
Bulgaristan ve Türkiye gibi ülkeleri içine alan dört aylık bir seyahate çıktı.
Kerîmî, ufkunu çok genişleten bu seyahat izlenimlerini Avrupa Seyahatnâmesi
adıyla yayımladı.
1901
yılından sonra babasının Orenburg’da bir matbaa ve kitabevi (Kütübhâne-i
Kerîmiyye) açması sebebiyle çalışmalarını bu alanda yoğunlaştırdı. 1905’teki I.
Rus İhtilâli döneminde İdil-Ural bölgesinde yaşayan Tatar ve Başkırt halkının
çıkarları için mücadele eden aydınlar arasında önemli bir yeri olan Kerîmî bu
sıralarda yapılan siyasî toplantılara katıldı. Uzun yıllar Cem‘iyyet-i Hayriyye
üyeliğinde bulundu ve Orenburg müslüman cemaatinin reisliğini yaptı. Vakit adlı
bir gazete kurulması (1906) ve başmuharrirliğine Fâtih Kerîmî’nin getirilmesi
Kerîmî’nin hikâye yazarlığından gazeteciliğe geçmesine vesile oldu. Aynı
dönemde bir müddet Orenburg’daki Medrese-i Hüseyniyye’de muallimlik yaptı,
çeşitli ders kitapları ve ders programları hazırladı.
Balkan
savaşları sebebiyle Vakit gazetesinin muhabiri olarak İstanbul’da bulunan
Kerîmî (1 Kasım 1912-18 Mart 1913) bu sırada Ahmed Sâib, Abdullah Cevdet, Enver
Paşa, Ahmed Midhat Efendi, Yusuf Akçura, Ağaoğlu Ahmed, Halide Edip, Mahmud
Esad, Mûsâ Kâzım Efendi gibi kişilerle Balkan savaşları ve Türk-İslâm
dünyasının problemleri üzerine görüşmeler yaptı. Kerîmî’nin İstanbul’dan Vakit
gazetesine gönderdiği haberler daha sonra İstanbul Mektupları adıyla kitap
halinde yayımlanmıştır. 1-11 Mayıs 1917’de Moskova’da toplanan Umumi Rusya
Müslümanları Kongresi’ne katılıp başkanlık divanına seçilen Kerîmî bu
kurultayda teşekkül eden Millî Şûrâ’nın da üyeleri arasına girdi.
1917
Bolşevik İhtilâli’nin ardından bir müddet Orenburg’da mektep, maarif ve kültür
meseleleriyle ilgili çalışmalarda bulundu. Öğretmen yetiştirme kurslarında
dersler verdi. Uzun yıllar çalıştığı Vakit gazetesinden ayrılarak Yaña Vakit
adıyla yeni bir gazete çıkarmaya başladı (1 Kasım 1917). İşçiler Dünyası ve Yol
gibi çeşitli gazetelerin yayın kurulunda çalıştı. 1925’te Rusya’nın yeni
başşehri olan Moskova’ya göç etti. 1937 yılına kadar Türkçe öğretmeni olarak
görev yaptı. 1937 yılında vefat etti. Kerîmî’nin
arşivi Tataristan Devlet Arşivi’nde saklanmaktadır.