Gazeteci, değişik konularda çeşitli kitapların müellifi ve
bestekâr.
1865 yılında İstanbul’da doğdu. İlk tahsiline Sofular’daki mahalle
mektebinde başladı; sonra sırasıyla Kırkçeşme’de Tezgâhçılar, Haydar’da
Çukurçeşme, Sarıgüzel’de Hâfız Paşa mekteplerinde okudu. Himayesine girdiği
eniştesi miralay Mehmed Bey’in konağında Yâkub Hoca adındaki bir muallimden
yazı ve Arapça dersleri aldı. Tahsil hayatından sonra da bu hocanın derslerine
devam etti. 1876’da Dârüşşafaka’ya girdi, burada devrin edebî ve fikrî
akımlarına karşı büyük bir ilgi duydu ve dirayetli hocalardan faydalandı. Bir
yandan Fransızca öğrenerek Fransız yazar ve şairlerini tanıdı, diğer yandan da
bilhassa Şinâsi, Nâmık Kemal, Ziyâ Paşa ve Ahmed Midhat Efendi’nin eserlerini
okudu; biraz da onların tesiriyle şiir ve makaleler yazmaya başladı. 1883’te
okulu birincilikle bitirdikten birkaç ay sonra diğer Dârüşşafaka mezunları gibi
Posta ve Telgraf Nezâreti’ne memur olarak girdi.
Binbaşı Bilâl Bey’in kızı Sadberk Hanım’la evlenen Ahmed Râsim
memuriyeti bir türlü benimseyemediği için hayatını yazı yazarak kazanmak
hevesine düştü. Fransızcadan çevirdiği bazı yazıları Ahmed Midhat Efendi’ye
götürdü ve gördüğü ilgi üzerine Tercümân-ı Hakîkat’te yazı hayatına girdi
(1885). Baba Tâhir vasıtasıyla Cerîde-i Havâdis’te de fennî konularla ilgili
yazı ve tercümeleri yayımlanmaya başladı.
Ahmed Midhat Efendi’den gördüğü takdir ve teşvikle güveni artan Ahmed Râsim memuriyeti bıraktı ve kendisini büsbütün gazeteciliğe verdi. Muallim Nâci’nin, arkadaşlarıyla birlikte Tercümân-ı Hakîkat’ten ayrılmasının ikinci günü Ahmed Midhat Efendi tarafından övgü dolu bir dille matbuat âlemine takdim edildi. 1885-1908 yılları arasında Şafak, Gülşen, Hamiyyet, Sebat, Berk, Envâr-ı Zekâ, Maârif, Resimli Gazete, Hazîne-i Fünûn, Mekteb, Mecmûa-i Ebüzziyâ, Pul, Musavver Fen ve Edeb, İrtikaa ve Servet-i Fünûn dergileriyle Tercümân-ı Hakîkat, İkdam, Sabah, Basîret ve SaǾâdet gazetelerinde makaleler, tercümeler ve şiirler yayımladı. Hüseyin Rahmi ile birlikte Boşboğaz ile Güllâbi adlı bir mizah gazetesi çıkardı (1324). Bu arada okullar için yazdığı tarih, dil bilgisi, imlâ ve aritmetik gibi çeşitli konulardaki eserlerini kitap halinde bastırdı. Menâkıb-ı İslâm adlı kitabı dolayısıyla II. Abdülhamid’den Mecîdî nişanı aldı.
1898’de Alman İmparatoru Wilhelm’in Suriye gezisi sırasında
Ma‘lûmat gazetesi tarafından Suriye’ye, 1916’da da Sabah gazetesince harp
muhabiri olarak Romanya cephesine gönderildi. 1927’de İstanbul’dan milletvekili
seçildi. Üçüncü ve dördüncü dönem milletvekili
olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulundu. 21 Eylül 1932’de
Heybeliada’daki evinde öldü; cenazesi adadaki Abbas Paşa Mezarlığı’na
defnedildi.